Bugün Mevlid kandili olması münasebetiyle vurgulamak gerekir ki, bu aziz ve mübarek günlerin feyz ve bereketinden istifade ederken içimize yönelmek ve nefis muhasebesi yapmak, özeleştiriden kaçınmamak, insanlık nezdindeki görev ve sorumluluklarımızı hatırlamak, tarihten ders almak ve iyi, doğru ve güzelin timsali olma yolunda azmimizi yenilemek, hepimiz için bir huzur ve sükûn vesilesi olacaktır.
08 Kasım Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece, Yüce Rabbimizin âlemlere rahmet olarak gönderdiği, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sav) dünyayı teşriflerinin 1448. Sene-i devriyesini idrak edeceğiz.
Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” Peygamber Efendimiz hak ve hakikate şahit, iyilik yolunda müjdeleyici, bâtıla karşı da uyarıcıdır. Kur’an-ı Kerim’i ümmetine tebliğ eden, açıklayan ve bizzat yaşayarak öğreten, insanlığı huzura, barışa, adalete davet eden, hayatının her safhasında ümmetine yol gösteren, rehberlik eden, istikamet çizen, imtihan dünyasında rehberimiz olup yolumuzu aydınlatan Allah Resûlü Hz Muhammed Mustafa (sav)’dir.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Mevlid kandilinin içinde bulunduğu hafta “Mevlid-i Nebi” haftası olarak kutlanacaktır. Mevlid-i Nebi haftasının bu seneki teması “Hz Peygamberimiz ve Aile” olarak belirlenmiştir.
Cenab-ı Hakk varlıkların en değerlisi olan insanı, erkek ve kadın olarak farklı cinsiyetlerde dünya hayatına yollamıştır. Birbirlerine eş olmaları, huzurlu bir yuva kurmaları için aralarında kuvvetli bir muhabbet ve merhamet bağı var etmiştir.
Cenab-ı Hak Rum Suresinde 21. Ayeti kerimesinde “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Rum Suresi 21)buyurmaktadır.
Aile kurmak kadar, aile kalmak da önemlidir. Ailesinin değerini bilmek ve kurduğu yuvayı korumak, kadın-erkek her Müslümanın vazifesidir. Aile kalmak, eşlerin birbirini örtü misali setretmesi, her türlü kötülükten muhafaza etmesi, ilgi ve sevgiyle bütünleştirmesi demektir.
Aile kalmak, yuvayı tehdit eden hata ve kusurları terk etmeyi gerektirir. Mümin, ailesi içinde hoşgörülü ve affedici olmaya, sabırlı ve sebatkâr davranmaya gayret eder. Zira Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bizlere şöyle nasihat etmektedir: “Mümin bir kimse mümine olan eşine nefret beslemesin; çünkü onun bir huyunu beğenmezse de hoşlanacağı bir huyu mutlaka vardır.”(Müslim Rada 61) buyurarak aile bireyleri arası kin ve nefrete düşürecek kusurların görmezlikten gelinerek güzel huylar ile değerlendirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Aile kalmak, kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle her bir aile ferdinin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Buda Aile bireylerinin en az kendi hakları kadar diğerlerinin haklarını da gözetmesiyle mümkündür.
Aile kalmak, her hal ve şartta kendi menfaatini değil ailenin faydasını düşünmeyi gerektirir. Peygamber Efendimizin bir Hadis-i şeriflerinde “Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter.”(Ebu Davut Zekat 45) buyurarak aile bireylerinin yükümlülüklerinin yerine getirmesi konusunda çok hassas olmaları gerektiğini izah etmektedirler.
Sevgili Resulümüz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: “Sizin en hayırlınız ailesine en güzel şekilde davranandır. Ben, aranızda ailesine en güzel davranan kişiyim.”(Tirmizi Menakıb 63)
Sevginin ve sevincin bereketlendiği, hüznün ve kederin dağıldığı bir aileye sahip olmak için gayret edelim. Gençlerimizi ailenin güçlü ve samimi ruhuyla tanıştıralım. Çocuklarımıza ve eşlerimize sükûnet veren bir aile ortamı sunalım. Ailemizin kıymetini bilelim. Unutmayalım ki ailemiz bize Rabbimizin emanetidir
Bu duygu ve düşüncelerle Sinop’lu hemşerilerimizin Mevlid Kandilini tebrik ediyor, Bu müstesna günlerin manevi bereketinden istifade edebilmemizi ,bütün İslâm âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine; insanlığın hidayetine; bütün dünyada adalet, huzur ve barışın teminine vesile olmasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.