Sidney’de yaşayan millet varlığımızla bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Müslüman, dünyaya huzur getirmeye çalışan insandır” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de aralarında bulunduğu millet varlığımızla Sidney Gelibolu Camii Gençlik Merkezi’nde bir araya geldi.
Sidney’de bulunan millet varlığımıza Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Türkiyemizden yaklaşık 15 bin km uzakta Sidney’de Gelibolu Camimizin kubbesi ve minareleri altında bizleri buluşturan Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun” dedi.
Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde Cuma namazı vaktinde camide şehit edilen Müslümanlara rahmet, yaralananlara acil şifalar dileyen Başkan Erbaş, “İslamofobinin, İslam karşıtlığına evrildiğini, İslama ve Müslümanlara karşı nefretin hangi aşamalara kadar geldiği göstermesi bakımından bu olay ibretlik bir olaydır” diye konuştu.
Müslüman vatandaşlara karşı her türlü desteği veren, acıları hızla gidermeye çalışan Yeni Zelanda yetkililerine ve destek için Christchurch şehrine giden sivil toplum kuruluşlarına teşekkür eden Başkan Erbaş, “Gerek Müslümanların gerekse Yeni Zelanda halkının başı sağolsun” ifadesini kullandı.
Çeşitli sebeplerden dolayı Avustralya’ya göç ederek buralara yerleşen vatandaşlarımızın Türkiye’den sadece bedenlerini değil; milli ve manevi değerlerini de getirdiklerine işaret eden Başkan Erbaş, “Ekmeksiz, susuz, uykusuz kaldınız ancak camisiz kalmadınız. Namazımızı, Cuma namazımızı nerede kılabiliriz diye büyük bir gayret içerisinde oldunuz. Minaresiyle, kubbesiyle, bazen minaresiz de olsa kubbesiz de olsa camiler, mescitler yapıldı. Bu sizin başarınız. İmanınızı ve değerlerinizi bu mabetlerde yaşattınız ve yeni nesillere aktardınız. Allah hepinizden razı olsun” şeklinde konuştu.
İslam’ın barış dini, Müslümanın da dünyaya barış getirmeye çalışan insan olduğunu söyleyen Başkan Erbaş, “Her ne kadar dünyada bazı şer odakları İslâm’ı ve Müslümanları insanları katleden, korkulacak bir din gibi göstermeye çalışsa da, sizler her biriniz birer sahabe gibi bulunduğunuz yerlerde barışın, sevginin, merhametin, kardeşliğin temsilcisi oldunuz. Yapmış olduğunuz komşuluk, arkadaşlık, ticaret sizin Müslümanlığın ne kadar güzel bir din olduğunu göstermenizi sağladı” diye konuştu.
Başkan Erbaş, Peygamberin, Müslümanı, elinden ve dilinden emin olunan kimse olarak tarif ettiğini belirterek, insanın, yaratılanların en hayırlısı ve şereflisi olduğu bilinciyle insanlara yaklaşımımızı belirlememiz gerektiğini kaydetti. Başkan Erbaş, inancı, mezhebi, dili, ırkı ne olursa olsun Peygamberin birlikte yaşama ahlakını örnek alarak yaşamak gerektiğini söyledi.
İslamla terörü bağdaştırmak için kurdurulan terör örgütlerinin varlığına dikkati çeken Başkan Erbaş, bunların İslamofobik olaylara zemin hazırladığını belirterek, “İslam’dan terör örgütü olur mu, Müslüman terörist olur mu? İslam her zaman birliği, beraberliği, dayanışmayı, yardımlaşmayı önceleyen bir dindir” dedi.
“Bizim medeniyetimiz, bir vakıf medeniyetidir”
İslam’da yardımlaşma ve paylaşmanın önemli olduğunu söyleyen Başkan Erbaş, medeniyetimizin, vakıf medeniyeti olduğunu belirtti.
Müslümanların her dönemde dünyanın çeşitli yerlerine insani yardım ulaştırdıklarını kaydeden Başkan Erbaş, vakıf ve derneklerin yardımlaşma, dayanışma ve paylaşmanın devam etmesini sağlayan kurumlar olduğunu söyledi. Başkan Erbaş ayrıca, Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) 2018 yılı kurban organizasyonuyla, 430 bin hisse ile 17 milyon insanın istifade ettiğini ifade etti. Başkan Erbaş, TDV’nin “Hediyem Kur’an Olsun” kampanyası kapsamında 1 milyon 200 bin Kur’an-ı Kerim’in basıldığını ve dünyanın çeşitli yerlerine ulaştırıldığını kaydetti.
Vatandaşlarımızdan oralarda Kur’an-ı Kerim eğitimini ihmal etmemelerini isteyen Başkan Erbaş, “Biz Kur’an-ı Kerim ile ne kadar çok iç içe olursak Rabbimiz bizim gönlümüzü Kur’an’a daha fazla açacaktır. Kur’an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimizin hayatını gençlerimize, çocuklarımıza ne kadar iyi öğretirsek, ne kadar sağlam bilgilerle onları donatırsak geleceğimizden o kadar emin oluruz” ifadelerini kullandı.
“Bizim komşuluk ilişkilerimizde, ticaretimizde, alışverişimizde, her şeyimizde elimizden, dilimizden insanların emniyetli olması gerekiyor. Bu Müslümandır, ondan bana zarar gelmez dedirtmemiz gerekiyor” diyen Başkan Erbaş, bu bölgelerde yaşayan Müslümanların daha hassas ve dikkatli olması gerektiğini söyledi.
“Fitne, fesada ve tefrikaya fırsat vermeyeceğiz”
Ülke olarak FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı mücadele ettiklerini belirten Başkan Erbaş, fitne, tefrika hareketlerine karşı uyanık olmak gerektiğine vurgu yaparak, “Biz birliğimizle, beraberliğimizle, vatan, millet, ezan, bayrak gibi değerlerimize sahip çıkmakla ve aramıza fitne sokmak isteyen terör örgütlerine karşı çocuklarımızı, gençlerimizi bilinçlendirerek her zaman huzurdan, birlikten, beraberlikten yana olacağız” şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, FETÖ ve DEAŞ Raporlarını kitapçık halinde dağıttıklarını, bu terör örgütlerinin nasıl bir din anlayışına sahip olduklarını insanlara anlattıklarını kaydeden Başkan Erbaş, “Bunları anlatmak zorundayız. Biz bu devleti binlerce, yüz binlerce şehit kanıyla muhafaza ettik. Sadece Çanakkale’de 250 bin şehit verdik. Sarıkamış’ta 90 bin insanımız şehit oldu. Onun için fitne ve fesada, tefrikaya fırsat vermeyeceğiz. Cenab-ı Hak bu konuda hepimizi muvaffak eylesin. Birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin” ifadelerini kullandı.