Küçükçekmece Müftülüğü Din Gönüllüleri İle Buluşma!

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Küçükçekmece Müftülüğü din gönüllüleri ile bir araya geldi. Detaylar haberde…

Küçükçekmece Müftülüğü Din Gönüllüleri İle Buluşma!
Yayınlama: 27.02.2019
451
A+
A-

Küçükçekmece Atakent Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul Müftü Yardımcıları Ömer Erden ve Bahri Şamat, Küçükçekmece Müftüsü Mustafa Temel ve din gönüllüleri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Küçükçekmece Müftüsü Mustafa Temel bir selamlama konuşması yaptı.

Programda konuşan Yılmaz, “İrşâd nebevî bir hizmettir. Bu yüzden peygamber vârisi din hâdimi emânet, sıdk, fetânet, tebliğ ve takvâ (ismet) sıfatlarına sahip olmalıdır.” dedi.

Fetanet peygamberi bir vasıf olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şunları söyledi:

“Fetaneti; intibak kabiliyeti, sosyal ve duygusal zekâ olarak tanımlıyorum. Zekânın türleri var; matematik, coğrafi zekâ vs. Asıl iletişimi sağlayan sosyal ve duygusal zekâdır. Empati kurabilen, karşısındakinin duygularını içine sindirip, onu okuyabilecek duygusallığa sahip kimse duygusal zekâ sahibidir. Matematik zekâya sahip birisinin IQ’su yüksektir belki ama yüksek olması onun çok sosyal biri olduğu, iletişiminin yüksek olduğu anlamına gelmiyor. İletişiminin yüksek olması sosyal ve duygusal zekâ ile irtibatlıdır. Peygamberler sosyal ve duygusal zekâsı yüksek insanlardır. Peygamber haleflerinin de sosyal ve duygusal zekâsının, duygudaşlığının yüksek olması gerektiği açıktır.”

Din gönüllüsünün birlikte çalıştığı insanlara değer vermesi gerektiğini belirten Yılmaz, “İnsanların sevdiği kişiler kendilerine değer verenlerdir. Sosyal zekâ sahipleri karşısındakine değer veren, onları önemseyen insanlardır. Din hizmetinde olan arkadaşlarımızın zaman zaman özellikle birlikte çalıştığı, beraber hizmet ettiği insanlara değer vermesi, öne çıkarması, hizmetlerini sena etmesi ilişkileri daha canlı tutar. ‘Bunların hepsini ben yapıyorum, başarı benimdir’ dediğin zaman etrafındaki insanlar kaçarlar. ‘Arkadaşlarımızın, cemaatimizin, herkesin katkılarıyla bu işi birlikte yürütüyoruz’ dediğiniz zaman ‘Demek ki, bu çorbada benim de tuzum var. Bu da Hocamız tarafından itiraf ediliyor’ diye düşünürler ve insanlar mutlu olur. Onun için herkesin farkında olun ve önemli olduğunu ona hissettirin. Herkes önemli olduğunun hissettirilmesini bekler.” diye konuştu.

Fetanet sahibi insanın otoriter değil rehber olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Fetanet, duygusal zekâ ile muamele etmeyi gerekli kılar. Böyle bir insan otoriter değil daha çok rehberdir. Şefkatle kuşatıcıdır, buyurgan değildir. Buyurgan üslup her zaman insanları etraftan kaçırır. Hutbelerimizde bile kendimizi de cemaatin içine katarak konuşuruz. ‘Gelin hayatı böyle yaşayalım’ dediğimiz zaman başkadır, ‘böyle yapın’ dediğimiz zaman başkadır.” ifadelerini kullandı.

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.