İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin MAŞALI, Kartal Kavaklı Camii’nde düzenlenen Sabah Namazı buluşmasına katıldı.
İstanbul Müftülüğü tarafından Kartal Kavaklı Camiinde 01.12.2019 tarihinde İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin MAŞALI’nın katılımı ile sabah namazı buluşması gerçekleştirildi. İl Müftüsü MAŞALI sabah namazından sonra yaptığı konuşmada çağımızın en büyük sorununun “gerçeğin/gerçekliğin”kaybı olduğunu ifade ettikten sonra şunları söyledi: “Malumunuz olduğu üzere içinde yaşadığımız çağ bilişim çağı. Bu durum sınırsız düzeyde bir bilginin önümüze yığılmasını sonuç verdi. Önümüzde duran yığınca bilgiiçinden hangisinin gerçek ve hakikat hangisinin ise hakikat dışı olduğu birbirine karışmış durumda. Bunun da ötesinde gerçek dışı olanın gerçek olana baskın olduğu bir süreci yaşıyoruz. Bu durum bir taraftan gerçek bilgiye ulaşmayı engellerken diğer taraftan da gerçeklik algısının tersyüz olmasına yol açıyor.”
“Duyduğumuz her yalan-yanlış bilgiyi teyit etmeden yaymak suretiyle gerçeğin perdelenmesine ortak oluyoruz.”
İl Müftüsü MAŞALI konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Öyle bir dönem yaşıyoruz ki ortaya sürülen bir yalan, hakikat haline gelebiliyor. Biz de bu durumda duyduğumuz, okuduğumuz her yanlış, yalan bilgiyi teyit etmeden yaymak suretiyle bu suça ortak oluyoruz. Gerçeğin perdelenmesi, yanlışın revaç bulması noktasında elimizden geleni yapmış oluyoruz. Oysa Peygamber Efendimiz (sas) “Her duyduğunu aktarması kişiye yalan olarak yeter” buyurmuşlardır. Hakikat olmayan bir şey hakikatmiş gibi algılanıyor, siz onun yalan olduğunu ortaya koymak için bir çaba içerisine girseniz de bir anlamı kalmıyor. Son birkaç yıldır tartışılan bir şey var “post truth/gerçeklik ötesi”. Bu şu anlama geliyor:Artık gündemi gerçeklik ve hakiki bilgi belirlemiyor, hisler ve duygular belirliyor. Gerçeğe ulaşmanınimkânsız hâle gelmesinin oluşturacağı psikolojik tahribat insanlığın sonunu getirebilecek büyüklükte bir sorundur. Bu anlattıklarımızı dinî bilgi üzerinden örneklendirmeye çalışırsak maksadımızı daha netleştirme imkânı bulabiliriz. Şöyle ki; günümüzde sahih dinî bilgiye ulaşmanın önündeki en büyük engellerden biri dinle ilgili olarak oluşturulan olumsuz hissiyattır. Böyle bir hissiyatın oluşmasında dine olumsuz bir bakışa sahip olan kimselerin yaydığı hatalı değerlendirmelerin etkisi bulunduğu gibi dinin özünden uzak dinî söylemlerin de etkisi büyük. Bu iki durum sahih dinin perdelenmesine ve gayr-i sahih yaklaşım ve yorumların gündem oluşturmasına sebep oluyor. Öte yandan bu hengâme içinde insanımız da din adına duyduklarına kuşku ile yaklaşır hâle geliyor. Bütün bunların anlamı gerçeklik algısının yok olmasından öte bir şey değil. Günümüz gençliğinin dine mesafeli durduğu yönündeki tespitlerin söylemek istediği de haddizatında bu. Gençler dine niye mesafeli sorusunun cevabı, dinle ilgili hususlarda gerçeklik algısı ile oynandı ve gençler dine kuşku ile bakar hale geldi. Çünkü bir taraftan dini konularla ilgili olarak gerçek dışı haberlerle olumsuz bir hissiyat oluşturulmaya çalışıldı, diğer taraftan da gayr-i sahih dinî telakki ve söylemlerle gençler din adına anlatılanların gerçekliğinden kuşku duyar hale getirildi. Sonuç gerçeklik algısı tahribata uğradı. Böyle bir tahribata maruz kalan kimsenin, sahih bilgi ile de arasına mesafe koyacağı muhakkaktır.”
“Bizim medeniyetimiz nakil medeniyetidir”
“İçinde yaşadığımız çağda iletişim meçhuller arasında gerçekleşmektedir,maruflar arasında değil. Birbirini tanımayan insanlar çok rahatlıkla bilgi diyemeyeceğimiz şeyleri iletişim araçları üzerinden paylaşabilmekte ve yayabilmektedir. Oysa teyidi yapılmamış, meçhul bir bilgi, bilgi değildir. Bizim medeniyetimiz nakil medeniyetidir. Öyle olduğu için de bilgi en sağlam süzgeçlerden geçirilirve ondan sonra nakledilir. Velev ki bu bilgi Peygamber Efendimiz’den geliyorsa bile bu böyledir. Bu bilgiyi kim/kimler nakletmiş, nakleden kimseler gerek zihin gerekse ahlak bakımından sağlıklı mıdır,bütün bu hususlarda dikkatli ve titiz bir inceleme yürütülür vebilgi ondan sonra kabul görür ve kayda girer. Hadis alanında “cerh ve tadîl” adlı devasa bir ilmîmuktesebatvarlık kazanmıştır. O yüzden de rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki İslam medeniyeti sened medeniyetidir, isnad medeniyetidir, bilgiyi kaynağına dayandırma medeniyetidir diye. Günümüzde isegerçek dışı haberler üzerine oluşan hissiyat esas alınmaktave gündemi bu türden haber ve hisler tayin etmektedir.Cenab-ı Hak böyle bir zamanda hak ve hakikatin sözünü güçlü eylesin. Batılın sözünü, yalan dolan, hile, yanlış bilgi oluşturma yönündeki çabaları ise akamete uğratsın, sonuçsuz bıraksın. Gençliğimizi dinle, diyanetle, sahih bilgi ile buluştursun. Cenab-ı Hak cümlemize hak ve hakikatin yolcusu olmayı nasip eylesin. O yola baş koyanlardan eylesin.”
İl Müftü yardımcıları ve Kartal İlçe Müftüsü’nüniştirak ettiği programahalkımızın katılımı da üst düzeyde gerçekleşti.