Kahramanmaraş İl Müftülüğünce ‘İslam Medeniyetinin Ahlaki ve Hukuk Temelleri’ konulu panel düzenlendi. Detaylar haberde…
Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi CAN yaparken, panele İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal ERBAY ve Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir KARLIĞA konuşmacı olarak katıldı. Programa Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal SÜRGEÇ, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Züver Çetinkaya’nın yanı sıra müftü yardımcıları, ilçe müftüleri ve çok sayıda din görevlisi ile vatandaşlar katıldı.
Sunuculuğunu Ulu Cami İmam Hatibi Fatih Çekinkurt’un yaptığı, İmam Hatip Mustafa Avni Çelik’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan panelin açış konuşmasını Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal SÜRGEÇ yaptı. Çok önemli bir konuyu alanında uzman iki hocadan dinleme imkânı bulduklarını anlatan SÜRGEÇ, “Düzenlediğimiz bu panelin medeniyetin inşasına vesile olmasını yüce Allah’tan temenni ediyorum. Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi’nin ilk dönem mezunlarından ve aynı zamanda Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Türkiye Temsilcisi olan çok değerli hocam Prof. Dr. Bekir KARLIĞA ve şuan itibariyle Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Celal ERBAY hocamı dinleme fırsatı bulacağız. Bu önemli konuyu bizlere anlatmalarını hocalarımızdan rica etmiştik, bizi kırmadılar kabul ettiler. İslam Medeniyetinin Ahlakı ve Hukuk Temelleri konusunda bizleri bilgilendirdiler. Programımızın hayırlara, güzelliklere vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
Müftü SÜRGEÇ’in açılış konuşmasının ardından panelin moderatörlüğünü yapan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi CAN, konuşmacıları tanıttıktan sonra konu hakkında açıklamalarda bulundu. İslam medeniyetinin hukuki ve ahlaki temellerini incelemek için öncelikle İslam’ın temel kaynaklarından hareket etmek gerektiğine inandığını belirten Can, “Çok önemli bir konuyu, ülkemizin yetiştirdiği iki önemli hocamızla tartışacağız. İslam medeniyetinin hukuki ve ahlaki temellerini incelemek için öncelikle İslam’ın temel kaynaklarından hareket etmek gerektiğine inanıyorum. İslam medeniyetinin kaynakları denilince öncelikle İslam’ın ana kaynağı Kur’an-ı Kerim’in mesajları, emirleri ve o mesajları bize ulaştıran Peygamber Efendimizin hadisleri iki önemli ana kaynağı oluşturuyor. Bu ana iki kaynağı esas alan toplumlar bilgi birikimi ve yetiştirdiği insanların özellikleri de dikkate alınarak toplumların burada yorumları, toplumların geliştirdiği felsefeler, tarihi zemin ve getirilen tartışmalar, yorumlar ve bunlara dayanılarak oluşturulan hukuki, ahlaki sistemler ve bu sistemlerin daha müşahhas görünümü olan yapılar ve eylemler akla geliyor. Kuran’ı Kerim’i esas alan Müslüman toplumlar medeniyetlerini o bağlamda inşa etmeye çalışmışlardır. İslam toplumunun şekillenmesinde ve İslam medeniyetinin inşasında adalet, insan, iyilik ve her türlü fuhşiyattan uzak bir hayat emrediliyor. Bu emirler toplumun inşası ve şekillenmesinde, diğer emirlere temel dayanak oluyor” ifadelerini kullandı.
Daha sonra konuşmasını yapan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal ERBAY ise, “Konumuz İslam medeniyetinin ahlaki ve hukuku temelleri. Bir kere burada temel iki tane kelimemiz var, birisi medeniyet, diğeri benim açımdan hukuk, hocam açısından da ahlak. Gerçi hukuk ile ahlakı ayırmak mümkün değil, iç içe girmişlerdir. Tabiri caizse ahlak, hukuku besleyen temel kaynaklardan birisidir. Hukuk biraz serttir. Medeniyet, bir ülke ve toplumun maddi ve manevi varlıklarının, o ülke toplumunun düşence, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Bunu bir cümle ile açacak olursak, bir yörede, bir ülkede, bir toplumdaki yaşayış tarzını kolaylaştıran, iletişim imkânlarını çoğaltan, bilginin yaygınlaşmasını daha hızlılaştıran her şey medeniyetin ürünüdür, medeniyetin gereğidir. Peki hukuk nedir? Hukuk, toplumu düzenleyen ve devlet yaptırımlarıyla güçlendirilmiş bulunan kuralların ve kaidelerin bütünüdür. Hukuk normatif kuraldır. Yani kırmızı ışıkta durmak mecburiyetindesinizdir” açıklamalarında bulundu.
ERBAY sözlerine şu şekilde devam etti, “Eğri nerede belli olur? Doğru ile yan yana getirirsen eğrinin eğriliği belli olur. Yoksa doğrunun doğruluğu kendi başına kalırsa zaman içerisinde yamulur, öbürü de düzelmeye çalışır. Yani yanlış doğrunun yerini alır. Onun için mukayese yapmalıyız. Hukuk ilmi bu yasaları konu edinen bilimdir. Biz medeniyetin yerine bugün uygarlık kelimesini kullanıyoruz. Uygarlık nereden geliyor biliyor musunuz? Uygarlık kelimesi yerleşik hayata ilk geçen toplum olan Uygurlardan gelmektedir. İnsan aklıyla mantığıyla, doğruya yakın olanı bulabilir. İnsanın bir ruhu vardır, evrenin de bir ruhu vardır. İnsan kendi ruhuyla, evrensel ruhu arasında sezgi ruhuyla doğruyu bulur. İnsanı güzel yetiştirdik. Medeniyeti geliştirecek olan insandır, insanla insan arasındaki problemi çözecek olan hukuktur.”
Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir KARLIĞA da konuşmasına Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 99. Yıl dönümünü kutlayarak başladı. KARLIĞA, “Dünyanın en büyük emperyalist güçlerin bir tanesini yenebilmek için cihat arzusuyla tutuşan Kahramanmaraş halkının kazanmış olduğu büyük ve destansı 12 Şubat Zaferini kutluyor, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Sözlerine medeniyet kelimesinin tanımını yaparak devam eden KARLIĞA, “Bilinen medeniyetlerin tarihi 13 bin sene civarındadır. Bu medeniyet tarihi içerisinde 13 bin senede gelmiş geçmiş 40 medeniyet vardır. Medeniyetin ne olduğu konusunda kesin bir şey söylememiz mümkün değil. Medeniyet, görgü kuralları, yeme içme, giyinme, oturup kalkma, edep-erkân, insanlarla ilişkiler, insanlarla muameledeki tavır ve tarzlar medeniyeti ifade eder. İlim medeniyetin temel dayanaklarından bir tanesidir ama hepsi değildir. İnsan âlim olabilir ama medeniyet sahibi olamaz. İnsan zengin olabilir ama medeni olamaz. Medeni olabilmenin şartları vardır. O da bir takım özelliklere sahip olmaktır. Her medeniyet yaşayamaz. Medeniyetlerin uzun ömürlü olabilmesi için üzerine dayandığı temellerin çok sağlam olması lazım. Bu 40 medeniyetten en uzun yaşayanların ömrü 300-400 sene arasındadır. Osmanlı bunu aşmıştır. Bir şehre şehirlilik ruhunu veren yani ben bu şehrin mensubuyum diyen duygular medeniyetin temelini teşkil eder. Bizim medeniyetimizin temel şartlarından birisi Medine dünyası, Medine ufku ve Medine’de oluşmuş olan dünya görüşü, hayat sistemi, insana, eşyaya, varlığa bakış tarzı bizim medeniyetimizin temelini oluşturmaktadır. İslam medeniyeti Medine’de kurulmuştur” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal SÜRGEÇ’in katılımcılara hediye takdimiyle program sona erdi.