Kahramanmaraş Müftülüğü bünyesinde görev yapan koordinatör ve manevi rehberler ile Aile ve Dini Rehberlik Bürosu (ADRB) görevlileri, istişare toplantısında bir araya geldi.
Toplantıya Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç, Kayseri İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, daire amirleri ve görevli personel katıldı.
Programın açılışında konuşan Kahramanmaraş Müftüsü Celal Sürgeç, “Bu toplantıda amacımız yürüttüğümüz din hizmetinde hem farkındalık oluşturmak hem de çeşitliliği artırmak, bir birimizin yapmış olduğu faaliyetlerden güzel uygulamalardan örnek almaktır. Din görevlisi, din gönüllüsü, derdi olan insandır. Din görevlisi ‘Ben vatandaşlara acaba daha farklı, daha çok nasıl bir din hizmeti sunabilirim.’ diye dertlenmelidir.
Her ilimiz, ilçelerinden köylerine varıncaya kadar farklı yönde çok güzel din hizmeti yürütüyorlar. Bu farklılıkları birbirimizle paylaşarak vatandaşlarımıza daha fazla, daha farklı nasıl bir din hizmeti sunabiliriz, bunun derdindeyiz. Din hizmetlerinde tabiri caizse hayata dokunan personelimiz burada. Kayseri ve Kahramanmaraş kimliği ve kişiliği olan iki şehirdir. Bugün bu iki şehrin birbiri ile bilgi alışverişinde bulunmasını arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kayseri Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven ise şöyle konuştu:
“Bizler Diyanet personeli olarak ilimden kopmamalıyız. İlimden kopan insan hayat damarını kesmiştir. İlmi bırakan insanların hayattan bir beklentisi kalmamıştır. Kendimizi her daim geliştirmeliyiz. İlimden uzak kalmamalıyız ve ilmimizle insanlara faydalı olmalıyız. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) de dediği gibi ‘Ameller niyetlere göredir.’ Niyetimiz hayır olsun ki akıbetimiz de hayır olsun. Özellikle şehir merkezlerindeki personelimizin neredeyse yarısı hoca hanımlar. Burada hoca hanımlara çok iş düşüyor. Diyanet’in ve Kur’an kurslarının geleceği 4-6 yaş Kur’an kurslarıdır. Bu kurslara çok önem vermeliyiz. Bizler topluma yön veren insanlarız. İnsanlara sadece konuşarak yön veremeyiz. Burada önemli olan yaşantıdır. İnsanlar sizin ne söylediğinizden çok nasıl yaşadığınıza bakar. Nasıl bir komşu, nasıl bir anne-baba, nasıl bir öğretmensiniz ona bakar. İnsanların gönlüne yaşayışımızla girmeliyiz. Gönüllerin ve yüreklerin fethini yapamazsak ülkeler fethetmemiz bir anlam ifade etmez. Yürekler ve gönüller fetholunca gerisi kendi kendine gelir. Her şey insan içindir. İnsana yatırım yapmalıyız. İnsanları ayağımıza beklememeli, biz onların ayağına gitmeliyiz. Derdi olmayanın davası olmaz. Davası olmayana da adam denmez. Öyle bir hayat yaşayalım ki bu kubbede hoş bir sada bırakalım.”
Program soru cevap bölümüyle tamamlandı.