İstanbul Müftülüğü, “Teravihi Jet Hızıyla Kılmak Uygun Değil”

Yılmaz, ramazanda her türlü ibadetin katlandığını, bazı ibadetlerin de o aya özel olduğunu belirterek, ”Oruç sadece ramazanda tutuluyor farz olarak. Teravih namazı sadece ramazanda kılınıyor. Fıtır sadakası insanlara sadece ramazanın sonunda vacip oluyor. Dolayısıyla bunun gibi pek çok ibadetin yoğun şekilde yaşandığı ve bizi değiştirmek üzere gelen bir gelen bir ay ramazan.” diye konuştu.

Yılmaz, ramazan ayı dışındaki diğer 11 ayda insanların çeşitli etkilere maruz kaldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

”Gördüklerimiz, okuduklarımız, duyduklarımız, yaşadıklarımız bizim dini hayatımız, gönül dünyamızla ilgili bir takım kirlenmelere vesile oluyor. Ramazan bizi temizlemek, arıtmak, arındırmak, fabrika ayarlarımıza döndürmek üzere geliyor. Bizim 11 ay boyunca varsa eksik taraflarımız ramazanın bereketi ve güzellikleriyle onu yeniden inşa etmiş oluyoruz. İbadet alışkanlıklarımızı gözden geçirmiş, orucu daha yoğun şekilde tutarak teravihiyle, imsakiyeyle, sahuruyla ve en önemlisi irade eğitimiyle güçlü bir şekilde kendimizi daha sınamış, denemiş oluyoruz. Orucu bozan şeyler belli. Onlardan imsak etmek gerekiyor. Bazı şeyler orucun faziletine zarar verir. Dilimizi eğer koruyamaz, dilimizle birilerini incitir, gönül kırarsak orucun bereketine zarar vermiş oluruz. Gözümüzü haram olan şeylerle buluşturursak orucumuz yaralanır. Oruç belki farz olarak tutulmuş olur ama onun bereketi, onun asıl inşa eden özellikleri zayi olur.”

– ”Ramazan oruç ve Kur’an ayıdır”

Ramazan boyunca insanların bir kamp hayatına girdiğini anlatan Yılmaz, ”Ramazana girdiğimiz zaman, ramazan bizi değiştirmeye tabi olarak geldiği için kendimizi ona salarsak ramazan bizi değiştirir ve güzel bir kul haline getirir. Ramazan oruç ve Kur’an ayıdır. Ramazan, orucun tutulduğu, Kur’an-ı Kerim’in indiği, mukabelenin yapıldığı bir aydır. O sünnet bugün 1400 yıldan beri camilerimizde, evlerimizde, hanelerimizde devam ediyor. İnsanlar ramazan boyunca her gün bir cüz okuyor, hatmi şerifi tamamlamış oluyor ya da mukabeleyi orada takip ediyor. Bunun yanında bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi de bu aydadır. İnsan o geceyi yaşadıktan sonra bayrama erişiyor. Gerçekten ramazan, oruç ve Kur’an aynı anda bize çok önemli özellikler, güzellikler kazandırmış oluyor.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, ramazanın sosyalleşme adına da güzel imkanları sunduğunu, iftar sofralarında insanların buluştuğunu belirterek, ”İnsanlar buluşarak sohbet etme imkanı buluyor. ramazan mevsimi bize, çağımızın en büyük sıkıntılı alanlarından birisi olan yalnızlaşmanın tam tersi sosyalleşmenin yaşandığı bir iklim sunuyor.” dedi.

– ”İnsanlar 247 camide itikafa girecek”

Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul’da insanların ramazanı daha çok yaşamak için farklı camilere giderek teravih kıldıklarını ifade ederek, ”Bazıları hatimle teravih kılıyor. İstanbul’da bu yıl 97 camide hatimle, 30 camimizde enderun usulü teravih namazı kılınacak. Tefsir ve mukabele programı yapılacak cami sayısı 43. Bunun yanında Sakal-ı Şerif ziyareti de camilerimizde olacak. İnsanlar, 247 camide itikafa girecek.” diye konuştu.

Teravih namazlarını hızlı kılma konusuna da değinen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

”Ramazanda teravihi tam kılalım derken jet hızıyla kılmak uygun değil. Teravih namazını hem manasına hem de lafzını zayi etmeyecek şekilde belli bir hızda okumak gerekiyor. En azından dinleyenler harfleri fark edebilmeli. Jet imamlar, 12-13 dakikada teravih namazı kıldıranlar zannediyorum onlarda bazen harfleri değil, kelimeleri bile yutarak okuyorlar. Bu çok hoş bir şey değil. Çünkü namazı kılarken insanın kalbi yoruluyor. O koşuşturmaca da ‘secdeden kalkacağım, rükuya yetişeceğim’ diye yaşlılar çok zorlanıyorlar. Bunlara gerek yok. Doğrusu hakkını vererek tadili erkanına riayet ederek namazı kılmak ramazanın bereketinden daha çok istifadeyi sağlayacak önemli vesilelerdendir.”