Erbaş “Mescid-i Aksa Özgür Değilse Müslümanların Özgürlüğü Yoktur”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Miraç Kandili dolayısıyla Kırklareli Hızırbey Camii’nde düzenlenen programa katıldı. Cami girişinde vatandaşlarla selamlaşan Erbaş, ardından akşam namazını kıldırdı. 

Prof. Dr. Erbaş, camide verdiği vaazda, Miraç Kandili’nin mübarek olması temennisinde bulundu. Gecenin önemine değinen Erbaş, “Rabbim bütün İslam alemi için hayırlara vesile eylesin. Değerli kardeşlerim şöyle İslam tarihine bir göz atacak olursak miracın hemen öncesi Allah Resulü efendimizin ve Müslümanların çok zor zamanlar yaşadığını görmekteyiz.” diye konuştu.

Müminlerin geçmişinin baskı, boykot ve hüzünlerle dolu olduğunu ifade eden Erbaş, şöyle devam etti:

“Yani Müslümanları müşriklerin adeta çok zor duruma düşürdüğü, onlarla alışverişi, ticareti kestikleri, komşuluk ilişkilerini kestikleri bir dönem. Zor zamanlar yaşıyordu Allah Resulü, işte tam o zor zamanlar yaşadığı dönemde İsra ve miraç hadisesi vuku bularak adeta efendimizin gönlüne, yüreğine Cenab-ı Hak tarafından bir su serpilmiş oldu. İsra ve miraç, peygamber efendimizin Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da semaya yükselmesi olayıdır. Bu kutlu yolculuk pek çok hikmetler ve mesajlar taşımaktadır. Miraç, bir erdem yolculuğudur, bir fazilet yolculuğudur, bir bereket yolculuğudur ve diriliş yolculuğudur. Peygamber efendimiz miraçtan ümmetine getirdiği, insanlığa getirdiği bazı hediyeler vardır. Bunların başında beş vakit namaz gelmektedir. ‘Namaz insanı bütün kötülüklerden alı koyar’ diye tanımladığı ibadetlerin başı ve müminlerin miracı olan namazı bu miraç gecesinde Cenab-ı Hak, peygamber efendimize bütün Müslümanlara, müminlere farz kaldı. Namaz dinin direğidir ifadesiyle tarif ettiği, tanımladığı namaz, miraç gecesinde farz kılınmıştır.”

“İsraftan uzak durmamız rabbimizin emridir”

Erbaş, Miraç’ta bakara suresinin son iki ayetinin nazil olduğunu belirterek, “Rabbimiz ayetinde imandan bahsediyor, peygambere, Allah’a imandan, kitaplara imandan bahsediyor. Sonra Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Müminlerin özellikle nasıl dua etmesi gerektiği noktasında örnekler veriyor. Örnek gösteriyor bize. Miraç gecesinin büyük hediyelerinden birisi olan dualarımızı yapalım.

Özellikle millet olarak, müminler olarak israftan uzak durmamız rabbimizin bizlerden istediği en önemli emirlerden birisidir. Dünyanın haline bakınız. Dünyanın bir tarafı açlıktan ölürken, diğer tarafı tokluktan ölüyor. Her 3,5 saniyede bir insan açlıktan ölüyor. Ama dünyanın doğu tarafından özellikle Afrika’da, Orta Asya’da ve diğer yerlerde fakirlik fukaralık var. Ama dünyanın batı tarafında tokluktan ölüyor insanlar. Bu da yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkan bir gerçektir. Eğer tokluktan ölen insanlar, fazla yemeseler, insanlara yardım etseler, fakir fukaraya, garip guraba insanlara yardım etseler kendileri de kurtulacak diğer insanlar da kurtulacak. İnşallah bu gece alacağımız ders, İsra suresinden alacağımız derslerden birisi de bu olsun.” şeklinde konuştu.

“Mescid-i Aksa özgür olmalıdır” 

“Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğü de yok demektir.” diyen Erbaş, “Miracın bize hatırlattığı en önemlilerden biri Mescid-i Aksa’dır. Kur’an-ı Kerim de doğrudan ismi geçen Mescid-i Aksa’yı bize anlatmaktadır. ‘Mescid-i Aksa özgür olmalı’ diyoruz. Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğü de yok demektir.” ifadesini kullandı.

Müminlerin cimrilikten uzak durması gerektiğini dile getiren Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına kıymayın. Yani ana rahminde iken çocukları aldırmayın. Rabbimiz ‘biz onların da, sizin de rızkınızı veririz’ buyuruyor. Çocukları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır. Buradan alacağımız mesajlar gerçekten çok önemlidir. Ana rahmindeki o yavrunun hayatını yok etmek bir katilliktir. ‘Dünyaya gelmesine engel olmak’ Rabbimiz tarafından çok büyük bir günah olarak bizlere anlatılmaktadır.”

Erbaş’ın vaazının ardından ilahiler okundu, dualar edildi.