“Değerlerimiz Olmazsa Bir Anlamımız Olmaz”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Yeni Zelanda temaslarının ardından Avustralya’nın Melbourne kentine geçti.

Melbourne Havalimanı’nda Melbourne Başkonsolos Vekili Osman İlhan Şener, Türk İslam Derneklerinin yöneticileri ve din görevlileri tarafından karşılanan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Thomastown ve Broadmeadows camilerinde vatandaşlarla bir araya geldi.

Her iki camide de vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Erbaş, Broadmeadows Camii’nde akşam namazını kıldırdıktan sonra camideki vatandaşlara hitap etti.

Başkan Erbaş, vatandaşlara Yeni Zelanda’da yaşanan cami saldırıları sonrası gösterdikleri hassasiyet için teşekkür ederek, “Sizler burada taziye programları yaptınız, bu duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Bu saldırı sadece Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrindeki 50 kadar insanı öldürmek değil, bu esasında başta İslam’a bir saldırı ve onun ardından da bizim milletimizi özellikle öne çıkararak tarihimize, geçmişimize, bizim ecdadımıza bir saldırı olduğunu da o saldırının ardından katilin bıraktığı izlerden anlamış olduk” dedi.

“Vatanımız ecdadımızdan, şehitlerimizden bize emanettir”

Türkiye’nin ecdadımızdan ve şehitlerimizden bir emanet olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “İnancımız, ezanımız, bayrağımız, vatanımız, birbirimize duyduğumuz sevgi ve saygımız, dürüstlüğümüz gibi değerlerimiz olmasa bizim bir anlamımız olmaz. Bu değerlere sahip çıkmak bizim ve neslimizin yapabileceği en önemli vazifedir” diye konuştu.

Bir millet olmanın unsurlarının bu değerler olduğunu belirten Başkan Erbaş, “Bu değerleri gençlerimize ve çocuklarımıza intikal ettirmemiz gerekiyor. Onları Allah, Peygamber ve Kur’an sevgisiyle yetiştirmemiz gerekiyor. Onlara Kur’an’ın ilkelerini en güzel bir şekilde öğretmemiz gerekiyor. Bu camiler, imamlarımız bunun için var. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hepimizin esas vazifesi işte budur. Milletimizi Kur’an’ı yoluna nasıl sevk edebiliriz, Kur’an’ın yolunda nasıl tutabiliriz, din eğitiminde doğru dini bilgiyi insanımıza nasıl verebiliriz, amacımız, gayretimiz bu” ifadelerini kullandı.

Bir insanın yapabileceği en büyük kötülüklerden birisinin vatanına ihanet etmek olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, “15 Temmuz’da yaşadık, bugün yine yaşıyoruz. Göz göre göre kendi vatanına, milletine ihanet eden FETÖ gibi örgütler var. İslam ümmetine ihanet eden DEAŞ, Boko Haram ve Şebab gibi pek çok terör örgütleri var. Biz millet olarak uyanık olmalıyız. Bu örgütlere karşı dik durmalıyız. Milletimizi her zaman yüceltmek için neler gerekiyorsa yapmak zorundayız. Çocuklarımızı buna göre yetiştirmek zorundayız” şeklinde konuştu.

“Kadın, ailenin temel direğidir”

Başkan Erbaş ayrıca Broadmeadows Camii’nde caminin kadın kollarına bir konuşma yaptı.

Başkan Erbaş konuşmasında, kadının ailenin temel direği olduğuna işaret ederek, “O çocuklarını nasıl yönlendirirse, yetiştirirse, çocuklara nasıl rol model olursa çocuğun karakteri o şekilde gelişir” dedi.

Günümüzde insanı Kur’an’dan, ibadetten, güzel ahlaktan uzaklaşmasına sebep olabilecek faktörlerin olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: “O kötülüklere karşı bizim ailemizi korumamız lazım. Burada da birinci vazife annelere düşüyor. Kur’an-ı Kerim bizi uyarıyor. Buyuruyor ki Rabbimiz, “Ey iman edenler ailenizi ve nefsinizi ateşten koruyunuz” yani günaha düşmekten koruyunuz. Bizler eşler olarak birbirimizi ve çocuklarımızı kötülüğe düşmekten koruyacağız. Bu noktada Kur’an kurslarımızda, camilerimizde çocuklarımız daha fazla bulunsun. Hazırlamış olduğumuz ‘Dinim İslam’ isimli kitabı hem ülkemiz içinde hem ülkemiz dışında yüzbinlerce adet bastırıp dağıtıyoruz. Yaz Kur’an kurslarında bazen 2-3 milyon kitap bastırıp ücretsiz dağıtıyoruz. Onları İngilizce, Fransızca ve Almanca’ya çeviriyoruz. O kitapta inancımız, ibadetimiz, ahlakımız, Peygamberimiz başlıklarında derslerimiz var” Kendimizi daha iyi yetiştirmek için kitap okuyalım. İnancımızla, ibadetlerimiz ile ilgili hususlar nelerdir? Peygamberimizin çocukluğu, gençliği, peygamberliği nasıldı? Çocuklarına, eşine yaklaşımı nasıldı? Akrabalık ilişkileri nasıldı? Bütün bu soruların cevabını kitaplardan öğreneceğiz.”