Baba Okulu Seminerleri Başladı

Eskişehir Öğretmen Evi ve İl Müftülüğünde iki ayrı gruba yönelik düzenlenen seminerlerin ilk programında konuşan İl Müftü Yardımcısı Fatma Adsoy, Aile ve Dini Rehberlik Merkezlerinde şimdiye kadar daha çok kadınlara yönelik çalışmaların olduğunu, oysa ailenin bir ferdi olarak “baba”lara yönelik bir faaliyet yapılmadığını belirterek bir ilk olan Baba Okulu seminerinin faydalı olması temennisinde bulundu.

Açılış konuşmasını yapan İl Müftü Vekili İbrahim ÇAYIR, ailenin toplumun temeli olduğunu vurgulayarak aile hayatının huzurlu bir şekilde devamının sağlanması, ailenin her bir üyesinin ailede üstlenmesi gereken sorumlulukları yerine getirmesi ile mümkün olabileceğini belirtti. Hz. Yusuf’un babası ile olan münasebetini hatırlatan ÇAYIR, “Baba dört harf iki hece, ama ihtiva ettiği anlam itibariyle Everest’ten daha yüce” dedi.

Baba Okulu seminerleri hakkında bilgilendirmede bulunan DİB Uzman Yardımcısı Samet Yaman ise Baba okulu projesi ile sahih dini bilgi, ahlaki değerler ve pozitif bilimlerden de istifadeyle kültürümüzde ailenin reisi ve aile gemisinin kaptanı olan, mübarek kitabımızda ise aileyi koruyup kollayan, onun ayakta kalması için gıdası, eğitimi ve güvenliği gibi birçok şeyden sorumlu (kavvâm) olan babalarda bir farkındalık ve bilinç oluşturmak istediklerini ifade etti.

Seminerlerin dört hafta boyunca devam edeceğini ve 2020 yılında 81 il genelinde yaygınlaştırılmasının planlandığını belirten YAMAN, seminerlerde; “İyi İnsandan İyi Babaya (Akıl ve kalp merkezli insan tanımı), Mahremiyet Eğitiminde Baba, Çocuğun Kişilik Gelişiminde Babanın Rolü, İslam’a Göre Baba Olmak, Kur’an’da Baba Örnekleri ve Baba Olarak Hz. Muhammed” gibi konu başlıklarının ele alınacağını ifade etti.

Ardından İyi İnsandan İyi Babaya konulu sunumu yapmak üzere kürsüye gelen Psikolog Mürşid Ekmel AYBEK, “Bizler dünün babalarıyız ve çocuklarımız ise bu yüzyılın çocukları. İletişim dilinin, kavramlarının tamamen değiştiği günümüzde dünün hikâyesi ile çocuklara, gençlere ulaşmaya çalıştığımızda yetemiyoruz. Dolayısıyla bugünün çocuklarına, gençlerine dair bir hikâyeye ihtiyacımız var” dedi.

İnsanın tıpkı bir tomurcuk gibi açılması gereken bir varlık olduğunu vurgulayan AYBEK, çocuğun tavır ve davranışlarının olgunlaşma çabaları olduğunu belirtti. Ebeveynler olarak çocuğu olgunlaştırmak istediğimizde problemler başlıyor. Çocuk zaten kendini inşa ediyor, bizim yapacağımız sadece ona örnek olmaktır. Biz yaşayacağız, biz biriktireceğiz, çocuk bizim terekemizden, bizden alacaktır diyen AYBEK, Hz. Peygamber’in “Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha kıymetli bir miras bırakmamıştır” hadis-i şerifinde terbiye, öğretmek, eğitmek kelimeleri değil de “miras” ifadesinin kullanılmasının üzerinde düşünülmesi gereken çok derin bir anlamı olduğunu, İbn Haldun’un “Çocuğun aklı gözündedir” sözüyle çocukların zaten ebeveynini örnek alacaklarını, onların yolundan gideceklerini hatırlattı.

Tüm insanlığın temel sorununun yetersizlik, değersizlik ve güvensizlik duygusu olduğunun altını çizen AYBEK, çocuklara yeterli ve değerli oldukları, güven duygusu mutlaka hissettirilmeli, tavsiyesi ile konuşmasını tamamladı.

Seminere, İl Müftü Yardımcıları, DİB Uzman Yardımcısı Samet YAMAN, Klinik Psikolog Mürşid Ekmel AYBEK, din görevlileri, çeşitli kurum ve kuruluşların temsilci ve personelleri ile çok sayıda baba ve baba adayı katıldı.