Diyanet TV’ye 3. Afrika Dini Liderler Zirvesi’ni değerlendiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Afrikalı insanları yokluk içerisinde yaşatmak, emperyalist zihniyetin ürünüdür” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet TV’ye 3. Afrika Dini Liderler Zirvesi’ni değerlendirdi.
Diyanet TV özel yayınında soruları cevaplandıran Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İstanbul’da düzenlenen, 51 ülkeden 111 Müslüman dini liderin katıldığı ve 4 gün süren 3. Afrika Müslüman Dini Liderler Zirvesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Çıkarsız Yardımlaşma, İyilikte Dayanışma” ana konusuyla gerçekleştirilen zirvenin konusuyla, amacıyla ve sonuç bildirgesinde değinilen başlıklarla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Başkan Erbaş, toplantının çok verimli geçtiğini belirterek, zirvenin açılışına katılan ve zirveyi himaye eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Diyanet İşleri Başkanlığının ilgili birimlerine teşekkür etti.
Başkan Erbaş, Afrika’nın Osmanlı’dan koparılıp uzaklaştırıldıktan sonra emperyalistler tarafından sömürüldüğüne dikkat çekerek, “Güzel insanları, bu kadar zengin topraklarda yokluk içerisinde yaşatmak tamamen emperyalist zihniyetin, sömürgecilerin bir ürünüdür” şeklinde konuştu.
Tarihte ecdadın, Afrika’daki insanları hiçbir zaman yalnız bırakmadığını, bugün bile uçakla saatlerce gidilen Afrika ülkelerine kervanlarla yardım götürdüğünü, Afrikalıların asırlarca barış içerisinde yaşadığını kaydeden Başkan Erbaş, “Dünyanın herhangi bir köşesinde bir Müslümanın başına bir dert geldiği zaman o dertle Müslümanların her birinin dertlenmesi gerektiği, o acıyı kalbinin ta derinliklerinde duyması gerektiği anlayışı bizim inancımızın özünde vardır. Bizim ecdadımız buna göre hareket etmiş. Mesela bundan 400 sene önce hiç üşenmemiş, buradan kervanlarını yiyecek, giyecekle, gıda maddeleriyle yüklemiş ve ta Nijerya’ya gitmiştir” ifadelerini kullandı.
“Emperyalistler gibi Afrika’ya kervanları boş götürüp dolu getirmiyor, ecdadımız gibi dolu götürüp boş getiriyoruz”
Osmanlının, Afrika’da insanlığın hizmetine sunulan birçok miras bıraktığını kaydeden Başkan Erbaş, “Bugün Sudan’a gidiniz, bir Osmanlı camisini görürsünüz. Moritanya’ya gidiniz mutlaka bizim ecdadımızdan bir şeyler görürsünüz. Benim her vesile ile kullandığım bir cümle var; ‘Biz bugün emperyalistler gibi kervanlarını boş götürüp dolu getirenlerden değil; ecdadımız gibi kervanlarını dolu götürüp boş getirenleriz. Onları kendimize örnek alıyoruz” diye konuştu.
Başkan Erbaş, Müslümanların bir vücudun azaları gibi olduğunu kaydeden hadis-i şerifi hatırlatarak, “Vücudun herhangi bir yerinde bir rahatsızlık olduğu zaman nasıl vücut, bedenin tamamı rahatsız olursa bugün Somalili Müslümanların başına bir şey geldiği zaman kendimizi orada bulmak, orada olmak zorunda hissediyoruz” dedi.
“Din eğitiminin önemine ve istismarcı yapılara dikkat çektik”
Başkan Erbaş, 3. Afrika Dini Liderler Zirvesi’nin sonuç bildirgesine ilişkin değerlendirmelerinde ise şunları söyledi;
“Öncelikle Afrika’da, Orta Asya’da, Balkanlarda, dünyanın her yerinde, nerede yaşıyor olursa olsunlar tüm Müslümanları ırkı, rengi ne olursa olsun birlik ve beraberliğe davet ettik. Farklılıklarımızın, zenginliğimiz olduğuna vurgu yaptık. Bunların hepsi bizim zenginliğimizdir. Afrika ülkelerinde yer altı, yer üstü zenginlikleri olmakla birlikte insanların sahip olduğu bir takım mümtaz özellikler var; onlar da bizim zenginliklerimiz. Dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanların vahdetini sağlamamız gerekiyor; buna vurgu yaptık. Din hizmetlerinde ve din eğitiminde sahih dini bilgiden asla şaşmadan hareket etmemiz gerektiğine vurgu yaptık.
Yanlış din algısının insanları yanlış hareketlere götürdüğünü ve bu yanlış hareketlerin de gittikçe bir terör örgütüne bile dönüşebildiğine vurgu yaptık. İşte yaşadığımız problemlerden birisi DEAŞ, Boko Haram, Eş-Şebab, FETÖ nereden ortaya çıktı? Yanlış din algısından ve yanlış metotlarla din eğitiminden ortaya çıktı. Biz Türkiye’yi din eğitimi noktasında cazibe merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. Sadece Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, Türkiye Diyanet Vakfı olarak şu anda misafir ettiğimiz ve tüm eğitimini üstlendiğimiz 111 ülkeden 11600 öğrencimiz var elhamdülillah. Ülkemizde 105 ilahiyat fakültesi var. Burada da misafirlerimize anlattık, dedik ki, gençlerinizi, çocuklarınızı başka yerlere göndereceğinize Uluslararası İmam Hatip liselerimiz var, gönderin biz onları okutalım. Türkiye Diyanet Vakfı neredeyse gelen öğrencilerin tamamının eğitimini, iaşesini, yol parasını, her şeyini üstlenmiş durumda. Bunları sonuç bildirgesinde vurgulamaya çalıştık.”
“Misyonerlik faaliyetleri, sömürgecilerin sömürüsünün altyapısını oluşturuyor”
Başkan Erbaş, zirvede özellikle emperyalizme, emperyalist ülkelerin Afrika ülkelerini iki yüz senedir nasıl bu hale getirdiğini ve bundan sonra buna Müslümanların fırsat vermemesi gerektiğini dile getirdiklerini belirterek, “Eğer biz bu noktada uyanık olursak, hassas olursak onların artık Müslümanları sömürmesi kolay olmayacaktır. Misyonerlik faaliyetlerine vurgu yaptık. Misyonerlik faaliyetleri son yüz senedir sürekli hızla artıyor. Buna karşı da bizim uyanık olmamız gerekiyor. Misyonerlik faaliyetlerinin, sömürgecilerin sömürüsünün altyapısını oluşturduğu hakikatini anlatmaya çalıştık. Sömürmeden önce Müslümanların inancını, ahlakını bozunuz, birbirine düşürünüz. Yani İslam’dan uzaklaştırırız, ondan sonra zaten sömürülecek hale gelir, planı var. Bu plana karşı bütün Müslümanların uyanık olması gerektiği hususuna değindik” şeklinde konuştu.
Zirvede alınan kararların uygulanması için yapılacak çalışmalara da değinen Başkan Erbaş, “Cenab-ı Hak emeği geçen herkesten razı olsun. Başkanlığımızın çok kıymetli mensupları gece gündüz gayret ettiler. Bu başarıyı hep birlikte sağlamış olduk. Allah bütün kardeşlerimizden razı olsun” dedi.