İstanbul Müftüsü Maşalı, Mttb’de Konuşma Yaptı

MAŞALI, konuşmasına gençlerin şu an içinde bulundukları dönemin en kıymetli dönem olduğundan bahsederek, ciddi hedeflere yönelmelerini tavsiye etti ve şunları söyledi: “İnsanın hayatında iki türlü hedef vardır: Maddi hedefler, manevi hedefler. Maddi hedeflerin tek başına mutluluğu getirdiği görülmemiştir. Ne zaman ki maddi başarıların yanında manevi başarılar da olmuş, o zaman insanlar mutlu olabilmişlerdir. Bu anlamda maddi başarılarınızı hedeflerken diğer yandan ümmetin geleceğine yönelik hedeflerinizin de olması önem arzetmektedir.”

“İslam dünyasının en temel sorunu taklitçiliktir”

İl Müftüsü MAŞALI konuşmasını şöyle sürdürdü: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadislerinde buyururlar ki “İslam ihya bulsun düşüncesiyle ilim tahsil ederken vefat eden kimse ile peygamberler arasında derece farkı vardır.” Bu hadis-i şerîf bizlere başta ürettiğimiz bilgi olmak üzere yapıp ettiklerimizin İslâm’a ve Müslümanlara katkı sunmasının önemine işaret eder. Bu ise ancak derdi olan, davası olan kişi için söz konusu olabilir. İslam’a ve Müslümanlara katkı sunacak işler başarabilmenin öncelikli şartı, taklitçilikten uzak kalmaktan ve özgün işler yapma yönünde bir iradenin var olmasından geçer. Günümüzde iki türlü taklitçiliğin varlığından bahsedilebilir. İlki referans alanı sadece geçmiş olan, geleneği kutsayan bunu yaparken de geleneksel birikim üzerine özgün, orijinal bir katkı sunamayan bir anlayışa işaret eder. İkincisi ise Batı kültürüne körü körüne bağlı olan ve yegâne referans kaynağı çağdaşlık olan bir zihniyeti ele verir. Bugün İslam dünyasının anılan iki taklitçi zihniyetin yanlışlarının cezasını çektiği söylenilebilir. Biri katı gelenekçi diğeri katı modernist olan bu iki yaklaşım her ne kadar hayata bakış itibariyle birbirine zıt dursa da taklitçi bir zihniyete yaslanmaları itibariyle benzerlik arz ederler. Oysa günümüzde İslam dünyasının en muhtaç olduğu şey özgünlüktür. Bu noktada dördüncü asır şairlerinden Ebû Yakub el-Hureymî’nin şu sözleri alabildiğine yol gösterici: “Kadim olanı, üzerine yeni bir şey koymak suretiyle koruyamadığında, geçmişin şan ve şerefinin sana hiçbir faydası olmaz.” İslam’ın kalkınması adına kayda değer işler yapamamanın önündeki bir diğer engel de sanki uzun vadeli projeksiyonlarda bulunmaktan ziyade anı kurtaracak çözümler üretme peşinde olmak gibi duruyor. Pek tabi ki bunu yapmak için sabır gerek. Sabırla, gayretle, istikbale matuf özgün eserler üretmek, alabildiğine çaba ve üst düzey bir sabrı gerektiriyor.”

İl Müftüsü MAŞALI, İslam dünyasının içinde bulunduğu sorunları aşmada özeleştirinin önemine işaret ederek sözlerini tamamladı.