Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Astronomu Hümeyra Nur İşlek, hicri takvime göre bu yıl ramazan ayının başladığını bildiren hilalin ilk kez Avustralya kıtasının ortasından itibaren görülmeye başlayacağını söyledi.
Ramazan ayında gündeme gelen imsak tartışmalarına ilişkin AA muhabirine konuşan İşlek, fıkıh bilginlerinin çoğunluğuna göre kameri ayın, güneşin batmasının ardından ayın dünyanın herhangi bir yerinden ilk defa hilal şeklinde görünmesiyle tespit edildiğini, kameri aylar ve dini günlerin başlangıcını hilalin görünmesine göre belirlediklerini anlattı.
İşlek, bu yıl ramazan ayının 6 Mayıs Pazartesi günü itibarıyla başlayacağını belirterek kameri ayların başlangıcıyla ilgili 1978’te İstanbul Rü’yeti Hilal Konferansı ve 2016’da Uluslararası Kameri Aybaşları ve Hicri Takvim Birliği Kongresinde alınan kararlar doğrultusunda hesaplar ile haritaların belirlendiğini ve bu sonuçların Kandilli Rasathanesi iş birliğiyle kamuoyuna sunulduğunu hatırlattı.
İşlek, hicri takvime göre bu yıl ramazan ayının başladığını bildiren hilalin ilk kez Avustralya kıtasının ortasından ardından dünyanın yarısına yakınından görüleceğini bildirdi.
– “Hava durumunun müsait olması halinde görülebilecek”
İşlek, ramazanın bu yılki kameri ay haritasını gösteren ve hesaplamalarda herhangi bir hata olmadığını vurgulayan İşlek, Avustralya’nın ortasından itibaren her yerde akşam güneş battıktan sonra hava durumunun müsait olması halinde hilalin görülebileceğini aktardı.
İşlek, ramazan hilalinin bu yıl 5 Mayıs akşamı görüleceğini bildirerek “İlk önce içtima tarihini daha sonra da rüyet yani hilalin ilk görüş zamanını vermekteyiz. 5 Mayıs’ta Greenwich saatine göre saat 12.18’de hilal gözükecek. Astronomik hesapları Greenwich’e göre yaptığımız için Greenwich saatini söylüyoruz. Ertesi gün de ramazan ayının birinci günü olacak. Avusturalya’nın ortasından itibaren Türkiye ile Hindistan’ın bir bölümü, Endonezya, Sri Lanka, Suudi Arabistan ve Afrika kıtasındaki ülkelerden itibaren görülmeye başlayacak. Dünyanın yarısına yakını görebilecek.” bilgisini verdi.
Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılan hilal gözlem çalışmasına da değinen İşlek, şunları söyledi:
“Ramazan, şevval ve zilhicce hilaliyle ilgili Türkiye’de 41 ilde, yurt dışında ise 25 ülkede hilal gözlem çalışmaları yapıyoruz. Biz, onlara buradan hilal gözlem değerlerini hesaplayıp tarih ve zamanını gönderiyoruz. O ülkelerdeki temsilcilerimiz, müftülükler, ataşelik, müşavirlik, din hizmetleri koordinatörlüğündeki hocalarımızın bu gözlemleri yapıp bize bilgi vermesini istiyoruz. Bu, bizim hesabımıza güvenmediğimiz için değil, vatandaşa ‘Sadece oturup masa başında hesap yapılmıyor, hem hesap hem de gözlem yapılıyor’ olduğunu göstermek için yapıyoruz.”
– Işık kirliliği gözlem yeri seçimini etkiliyor
İşlek, Diyanet İşleri Başkanlığınca vakitlere ilişkin alet ve çıplak gözle yapılan gözlemlerin takvimlerdeki vakitlerle birebir uyumlu olduğunu vurgulayarak “Vatandaşlarımız güvensinler, güvenerek içleri rahat bir şekilde uygulasınlar. Hakikaten ‘Biz gözlem yaptık, bitirdik’ deyip bırakmadık bu işi. Gözlemlerimize aynı şekilde devam ediyoruz. Bir sıkıntı görmüyoruz.” ifadesini kullandı.
Türkiye’de ışık kirliliğinin artmasından dolayı gözlem yeri seçiminde sıkıntılar yaşandığını anlatan İşlek, gözlemleri şehir ışıklarından oldukça uzak ve ışık kirliliği olmayan yerlerde yaptıklarını söyledi.
– Şevval ayının hilali Güney Amerika’da görülecek
İşlek, ramazanın ardından Ramazan Bayramı’nın da içinde bulunduğu şevval ayının hilal gözlemi hakkında da şu bilgileri verdi:
“Şevval ayında hilal ilk defa Güney Amerika kıtasının ortalarından itibaren görülmeye başlayacak. Fakihlerin çoğunluğuna göre hilalin ilk defa dünyanın herhangi bir yerinden görülmesi gerekiyor. Yani burada hükmi rüyet var. Güney Amerika kıtasından dahi hilal görülse, dünyanın neresinde olursa olsun görülmüş kabul ediyoruz ve ona göre başlıyoruz. Fakat bazı İslam ülkeleri kendi ülkelerinin coğrafi sınırlarından hilalin görülmesini baz aldıkları için Güney Amerika’da görülen hilali kabul etmeyecekler. O yüzden Ramazan Bayramı’na başlamada farklılık oluşabileceğini düşünüyoruz. Bu hesapların veya hilalin görülmediğinden, yanlışlığından değil fıkhi olarak kabulünden kaynaklı.”