İlimizi ziyaret eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Sayın Dr. Burhan İşliyen Din Görevlilerimizle bir araya geldi. Detaylar haberde…
Programa; İl Müftümüz Hamdi Kavillioğlu, emekli İl Müftüsü Mustafa Varlı, İl Müftü Yardımcılarımız, İlçe Müftülerimiz, din görevlilerimiz ile Kur’an Kursu öğreticilerimiz katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda açış konuşması yapan İl Müftümüz Hamdi Kavillioğlu; “iki günden beri çok güzel anlar yaşıyoruz. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı muhterem Dr. Burhan İşliyen hocam ve Diyanet İşleri Başkanlığı Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Özcan Gökçebay ilimizi teşrif ettiler. Muhterem hocam ve daire başkanımızla birlikte dün Dörtyol ve İskenderun ilçelerimizi ziyaret ettik. İskenderun’da, Belen, Dörtyol, Erzin, Payas, Arsuz ve İskenderun ilçelerimizde görev yapan kardeşlerimizle bir araya geldik. Bu programın aynısı o kardeşlerimizle yaptık. İlçe Müftülerimizle bir toplantı yaptık.
Bugün, sabah namazı buluşması programında gençlerimizle bir araya geldik. Ardından Altınözü İlçemizi ziyaret ettik. Orada da okul ve kurs ziyaretlerimiz oldu. Altınözü’nde görev yapan personelle de bir toplantı yaptık. Ardından, hocam Habib-i Neccar Camii’nde, daire başkanımız da Üniversite Camii’nde cemaate vaaz ettiler.
Muhterem hocama davetimize icabet ettiği için şahsım ve sizler adına şükranlarımız arz ediyorum. Daire başkanımıza teşekkürlerimi arz ediyorum.
Hatay’da 1088 camide 629 Kur’an Kursunda fahri öğreticilerimiz dahil yaklaşık 2500 personelle din hizmeti vermeye çalışıyoruz. Din hizmetini sadece cami ve kurs ile sınırlamayıp hayatın her alanına kaydırarak toplumun her kesimine ulaştırma gayreti içerisindeyiz. Başta gençlerimiz olmak üzere, genç yaşlı, kadın erkek toplumun her kesimine yönelik çalışmalarımız devam ediyor.
İl genelinde 9 erkek 6 kız olmak üzere 15 hafızlık kursumuzda yaklaşık 1500 öğrencimiz hafızlık eğitimi alıyor. Hafız mezun vermede hedef 200 dedik ve bu hedefe yaklaştık. İnşallah şimdiki hedefimiz 250-300 ve bu hedefi de tutturacağız. Yine il geneli 4-6 yaş Kur’an kurslarımızda eğitim gören yavrularımızın sayısı yaklaşık 2500 ve bu sayıyı 4000’lere çıkarma gayreti ve çalışması içerisindeyiz.
Diyanet İşleri Başkanlığımız, dünyanın 7 kıtasında hizmet veren ve milletimizin göz bebeği bir kurumdur. Bizler de bu kurumda çalışmanın onurunu, gururunu ve şerefini yaşıyoruz. İnşallah bu onura ve şerefe layık olmaya çalışıyoruz.
Davetimize icabetlerinden dolayı muhterem hocama ve daire başkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Toplantının hayırlara güzelliklere, manen derlenip toparlanmamıza, daha bir aşkla ve şevkle din hizmeti yapabilmemize vesile olmasını yüce Rabbimden niyaz ediyorum.” dedi.
Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Özcan Gökçebay da konuşmasında; Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın yurt içinde ve yurt dışında yürütmüş olduğu projeler hakkında bilgi verdi. Milletimizin desteği ile yurt dışında pek çok caminin inşaatı tamamlanarak ibadete açıldı. İnşaatı devam eden camilerimiz var. Projesi hazırlanan ve yakında inşaatına başlanacak camilerimiz var. Milletimizin yardımı ve desteği ile yapılan camilerimiz Dünya’nın dört bir tarafında İslam’ın anlatılmasına, duyurulmasına ve ezan-ı Muhammedi’nin semaya yükselmesine vesile olmaktadır. Bizler oralarda bulunmak zorundayız. Bizler İslam’ı oralarda anlatmak zorundayız.” dedi.
Dr. Burhan İşliyen hocamız ise konuşmasında; “Teşkilat olarak öyle bir hale geldik ki, Dünya’nın her tarafında istenilen ve beklenilen bir teşkilat olduk. Sadece İslam coğrafyasında değil gayr-i müslim coğrafyada da mazlumların umudu olduk. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliği ile 2018 yılında vekalet yoluyla dünyanın dört bir tarafında 430 bin kurban kesildi.
Bizler din görevlileri olarak, korkutmak yerine sevdirmeliyiz, camiden kurstan uzaklaştırmak yerine onlara camiyi cemaati sevdirmeliyiz. Belki kurslarda camilerde öğrettiklerimizi unutacaklar akıllarında kalmayacak ama en azından Müslüman deyince, dindar deyince iyilikler güzellikler akıllarında kalacak. Eğer bizler insanları camiden ve dinden soğutursak onları camiden uzaklaştırırsak bunu vebalini veremeyiz.
Hala camilerde çocuk kovan insanlar var. Peygamberimiz (s.a.v) dizleri üzerine çökmüş, ellerini yere koymuş, torunları Hz. Hasan ve Hüseyin’i sırtına bindirmiş Mescid-i Nebevi’nin içinde gezdirirken Hz. Ömer geliyor ve Hz. Hasan’la Hz. Hüseyin’e ‘Çocuklar altınızda ne güzel bir at varmış.’ diyor. Hz. Peygamber de başını kaldırıyor ve: ‘Ne güzel süvarilerim var.’ diyor. Peygamber Efendimizin (s.a.v) çocuklarla ilgisi bu şekildeydi. İnandığımızı söylediğimiz tabi olduğumuzu söylediğimiz dinin, ilmin ahlakını ve ahkamını üzerimizde barındırmamız gerekir. Birimiz hakkında, ‘Ne güzel insan keşke ben de o gibi olabilsem.’ Deniliyorsa vazifemizin büyük kısmını yapmışız demektir.
Konuşmak kolay, bizler okudum naklettim şeklinde davranamayız. Önce bizim anlatılanları uygulamamız yaşamamız gerekiyor. ‘(Ey bilginler!) Sizler Kitab’ı (Tevrat’ı) okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?’ (Bakara Suresi, 44) ayetini sürekli okuyoruz. Bir din görevlisinde bulunması gereken en önemli şey samimiyet yani ihlasdır. Camiye gelen de gelmeyen de bizim sorumluluk alanımızdadır. Bizler camiye gelenden de gelmeyenden de hesaba çekileceğiz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Kabe’ye bakıyor: ‘Ey Kabe, ne kadar hoşsun, kokun ne kadar da güzel, şanın şerefin ne kadar da yüce! Ama Allah’a yemin ederim ki, Allah nezdinde mü’minin hürmeti, senin hürmetinden daha büyüktür.’ buyuruyor. Aslolan insandır. Aslolan insana yatırım yapmaktır. Bir insanın kurtulması dünyanın kurtulmasıdır. Bizler, soyuna sopuna, malına mülküne bakmadan her kesimden insana eşit yaklaşmalıyız. İnsan düzelince dünya düzelir. İnsanların bizleri doğru anlaması için onlarla sağlıklı bir iletişim kurmalıyız.
Yavrusu İsmail’e su bulmak için bir Safa tepesine bir Merve tepesine koşan ve taşların kayaların arasında ayakları parçalanan Hz. Hacer’den daha çok koşturmalıyız çocuklarımız için… Çünkü Hz. İsmail ölseydi Cennete giderdi. Bizim imansız kalan, ilgisizlikten dolayı ahlaksız kalan gençlerimiz, uyuşturucu batağına, fuhuş batağına düşer yada kör ideolojilerin peşinde ölürse onu vebalinin altından kalkamayız.
Gayretimizi, çabamızı daha da artıracağız. Ulaşmadığımız bir tane ev kalmayacak. Bir defa bile muhatap olmadığımız bir insan kalmayacak. İmanın olduğu yerde imkan da var.” dedi.
Hocamız konuşmasını; İman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir. (Hadîd suresi, 16) ayetini okuyarak tamamladı.
Akabinde program sona erdi.
Ayrıca, Antakya İlçemiz Hz. Ebu Bekir Proje Hafızlık Kur’an Kursu ziyaret edilerek hafızlarımızla hasbihal edildi.