Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Halkalı kampüsünde “Bilgiden Bilince” başlıklı konferans verdi. Detaylar haberde…
Hz. Peygamber’in 23 yıl boyunca yorulmak nedir bilmeden insanlara tebliğde bulunduğunu bildiren Erbaş, “Hz. Muhammed 13 yıl Mekke’de 10 yıl Medine’de aldığı vahyi insanlara ulaştırıyor. Ona bilgi diyelim. Onu bilince dönüştürüyor ve bütün insanları aydınlatmaya çalışıyor.” şeklinde konuştu.
İslam tarihinden örnekler veren Erbaş, Hz. Peygamber’in Medine’ye hicret ettikten sonra ilk yaptığı şeyin Mescid-i Nebevi’yi inşa etmek olduğunu söyledi.
Hz. Muhammed’in Mescid-i Nebevi’nin içinde ilk olarak suffeyi kurarak ilmin, bilginin üretilmesini sağladığını dile getiren Erbaş, Ashab-ı Suffe’nin ilk mektep, medrese, üniversite olduğunu belirtti. Erbaş, İslam toplumunda ilk dönemlerde eğitimlerin camilerde görüldüğünü sonrasında medreseler ve üniversiteler eliyle yaygınlaştırıldığını kaydetti.
İslam’ın ilme büyük önem verdiğini vurgulayan Erbaş, “Bedir Savaşı’nda esir alınanların serbest bırakılması İslam’ın ilme verdiği önemi gösterir. Her 10 kişiye okuma-yazma öğretme karşılığında serbest bırakıldı esirler. Dünya tarihinde bunun benzeri bir hadise yoktur. İslam bu şekilde bilgiye, merhamete önem veriyor.” diye konuştu.
– “Peygambersiz bir toplum olmaz”
“Kur’an’ın amacı ‘Ahseni takvim’ üzerine yaratılan insanın o özelliğini devam ettiren bir insan yetiştirmektir” diyen Erbaş, Tin Suresi’nden örnek vererek şunları aktardı:
“Tin Suresi’nde mealen ‘Biz insanı en güzel bir surette yarattık’ diye buyuruyor Rabb’imiz. Peki en güzel surette yaratılan insan bu güzelliğini nasıl devam ettirecek? Kur’an ile Kur’an’ın hükümlerine, emirlerine riayet ederek, nehiylerinden kaçınarak devam ettirecek. İbadetler de bu güzelliğini devam ettirebilmesi içindir. Bu güzelliğine zarar gelmesin diye bazı şeyler haram kılınmıştır. İslam’da her doğan çocuk fıtrat üzere tertemiz doğar. Kur’an tertemiz doğan bir insanın o özelliğini ömrünün sonuna kadar nasıl devam ettirecek, bunun yollarını gösteriyor. Peygamberler bunun yollarını gösteriyor. O açıdan Peygambersiz bir toplum olmaz. ‘Hiçbir topluma peygamber göndermeden azap etmeyiz’ diyor Rabb’imiz.”
İslam inancında peygamberin olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Erbaş, vahyin nasıl anlaşılıp uygulanacağını, ibadetlerin nasıl yapılacağını Hz. Peygamber’in öğrettiğini dile getirdi.
Allah, peygamber, Kur’an, Sünnet anlayışının asla birbirinden ayrılamaz olduğunu vurgulayan Erbaş, “Bununla ilgili birtakım tartışmalar yersizdir. Bunlara girmemek, değer vermemek gerekiyor. Bizim için Kur’an, sünnet, icma, kıyas vardır. Bunlar İslam’ı yaşamak için önümüze konulan yol haritasıdır. Bizim için Peygamberimiz önümüzdeki en büyük rehberdir. Peygamberimiz İslam’ı nasıl anlamış ve bize nasıl aktarmışsa biz öyle anlayıp öyle yaşarız. İbadetleri nasıl öğretmişse o şekilde yerine getiririz.” ifadelerini kullandı.
– “Din istismarıyla mücadele seferberliği başlattık”
İslam medeniyeti mensuplarının geçmişlerinde utanacak bir şeyleri olmadığını ifade eden Erbaş, “Her dönemin birtakım yanlışları olabilir. O yanlışlar medeniyetimizin kaynaklarından değil insanların zaaflarından ortaya çıkan yanlışlardır. Bunun sebebi İslam değil, İslam’ın ana kaynağı Kur’an ve sünnet değildir.” diye konuştu.
Müslümanların zaaflarını alarak bunu İslam’a mal etmenin İslamofobi olduğunu belirten Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İslamofobi artık çizgiyi aşmış anti-İslam noktasına gelmiştir. Bundan iki ay önce Almanya’da Avrupa Müslümanları buluşması gerçekleştirdik. İlk gün açılıştaki benim konuşmam Alman basınında ‘nereden, nasıl bir şey buluruz, İslamofobi diye bir şekilde körükleriz’ şeklinde yaklaşım gördük. Bununla da bir şekilde mücadele etmeliyiz. DEAŞ ve diğer örgütler nedir? Bu örgütler kurulup hızla yaygınlaştırıldıktan sonra gayrimüslimler arasında Müslümanlığı kabul edenlerin sayısı hızla azalmaya başlamış. Bunlar bilinçli yapılıyor. O yüzden biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak din istismarıyla mücadele seferberliği başlattık. Din istismarıyla mücadeleyi anlatan 1 milyon adet kitap bastırdık, dağıtıyoruz. Gençlere sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bir genelgeyle her görevlimizin 10 gençle yıl boyu ilgilenmesi talimatını verdik. Bunun için de önce imamlarımıza pedagojik formasyon eğitimini verdik.”
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, daha sonra kampüs içerisinde yapılan Hafız İhsan ve Hacı Şükran Özokur Camisi’nde hutbe okuyup cuma namazı kıldırdı. Erbaş, namaz sonrası yaptırdığı dua ile caminin açılışını gerçekleştirdi.
Programa İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya, siyasiler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
KAYNAK: https://www.diyanethaber.com.tr/