Gençlere cami merkezli bir hayat tarzı kazandıracak çalışmalar yapılması, birlik ve beraberlik mekânı olan camilerde gençlerin ibadetlere katılımını teşvik etmek amacıyla İl Müftülüğümüz tarafından 01.12.2019 Pazar günü Hunat Camii’nde Sabah Namazı sonrası “Gençlik Huzur’da Buluşuyor” programının kırksekizincisi düzenlendi.
Furkan Suresi’nin ( 63-77 ) ayetlerinin tefsirini yapan İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, Yüce Mevla bizlere bu dünyada nasıl huzurlu ve mutlu yaşayacağımızı, ahirette de kurtuluşa erişimizin reçetesinin ne olduğunu Kur’an’ın bütün ayetlerinde bizlere anlattı. Bunların bir özeti de Furkan Suresi’nin son ayetlerinde “Rahman’ın has kulları” tanımlamasıyla anlatılmaktadır.
Furkan Suresi’nde Yüce Mevla Rahman’ın has kullarının özelliklerini şöyle anlatmaktadır:
1-“Yeryüzünde sekinet içerisinde, vakarlı ve onurlu bir şekilde yürürler. Cahil insanlar onlara sataştıkları zaman ise onlara herhangi bir kabalıkla cevap vermek yerine ‘ben işime, sen işine, selam olsun’ deyip yollarına devam ederler.” Yani kibirli ve gururlu değildirler, tevazu üzere yürürler. Demek ki Rahman’ın has kullarının birinci özelliği yeryüzünde dolaşırken, gezerken, bu dünya hayatında yaşarken kibirli değil, onurlu ve sükûnet içerisinde yürüyen, kendisine sataşan insanlara ise cevap vermeyen onurlu kimselerdir.
2-“Bu mümin kullar, geceleri Rablerine secde ve kıyamla geçirirler.” Teheccüt namazı kılarlar. Geceleri insanlar yatarken kalkıp Allah’a ibadet ederler.
3-“ Rahman’ın has kulları şöyle dua ederler: ‘Ya Rabbi. Cehennem azabını bizden uzak tut. Çünkü o cehennem azabı insanları yakıcıdır, yok edicidir.’ Çünkü o cehennem azabı bitip tükenmez, süreklidir.” Müminler böyle dua ederler. Bu sebeple o cehennem azabından uzak durmayı sürekli dualarımızda istemeliyiz.
4-“O Allah’ın has kulları aynı zamanda infak ederler. Allah yolunda hayır ve hasenatta bulunurlar. Ancak ne israf edip saçıp savururlar, ne de cimrilik yaparlar. İkisinin arasında bir yol bulurlar.” Bazı insanlar kendi ailesini zora sokacak şekilde malını ve mülkünü saçıp savuruyorsa eğer, ailesine zarar veriyordur. Bu doğru değil. Ama cimrilik yapmak da doğru değil. Her ikisinin arasında dengeli, orta yolu bulan, mutedil bir infak, hayır ve hasenat özelliğimiz olmalıdır.
5-“Allah’tan başka kimseye dua ve kulluk etmezler.” Yani Müminler yalnızca Allah’a kulluk eden kimselerdir. Allah’ın yanı sıra bir takım putlar ve heykeller, bir takım şeytani ve şehevi putlara dua ve kulluk etmezler. Allah’ın has kulları yalnızca Allah’a kulluk eden insanlardır.
6-“Haksız yere hiçbir cana kıymazlar.” Başkalarına haksızlık etmezler. Haksızlıkla başkalarını öldürmezler.
7-“Zina etmezler. Kim Allah’tan başkasına kulluk edecek olursa, kim haksız yere birisini öldürecek olursa, kim zina edecek olursa bilsin ki cehenneme atılacaktır. Kıyamet gününde onun azabı katlandıkça katlanacaktır. O cehennemde sonsuza dek kalacaktır. Ancak eğer tevbe ederse, sonra imanın güzelleştirir ve imanının gereği olan salih amelleri yaparsa Allah onun günahlarını giderir, günahlarının yerine sevapları yazar. Çünkü Allah kullarına karşı çokça bağışlayıcıdır ve aynı zamanda kullarına karşı çokça merhamet sahibidir.” Hepimiz hayatımızda yanlışlar ve hatalar yapabiliriz. Ama bu hatalarda ısrar etmeyelim ve hatadan dönüp günahlarımıza tevbe edelim. Kıyamet günü ve ölüm anı gelmeden önce Rabbimize tevbe edecek olursak Yüce Mevla tevbelerimizi kabul eder de günahlarımızdan bizi arındırır inşaallah.
8-“Yalancı şahitlik yapmazlar.” Şahitlik konusu çok önemlidir. Eğer senin şahitliğinde bir hakikat gerçekleşecekse gizlersen de günah işliyorsun. Aman ha bana dokunmasınlar, ben görmedim, duymadım, bilmiyorum deyip şahitlik yapmamak da bir yalancı şahitliktir. Çünkü hakikatin ortaya çıkmasını engelliyorsun. Ayrıca herhangi bir sebeple, maddi menfaatler veyahut korku sebebiyle yalancı şahitlik yapıyorsan cehennemde yerine hazırlan demektir. Müminler yalan da söylemezler, yalan yere şahitlik de yapmazlar.
9-“Boş sözlerin, dedikoduların, gıybetin yapıldığı bir yerde durmaz, oradan çekip giderler.” En çok müptela olduğumuz günahlardan birisidir bu. Boş boş konuşmak, başkalarının dedikodusunu yapmak, insanlara faydalı olacak tek bir kelime konuşmamaktır. Allah Teala diyor ki: “Boş sözlerden Müminler uzak dururlar.” Bizler boş sözlerden uzak duracağız inşallah.
10-“Allah’ın ayetleri kendilerine okunduğu zaman sağır ve dilsiz kesilmezler. Allah’ın ayetlerini can kulağıyla dinlerler ve o dinledikleri ayetlerin fehvasınca hareket ederler, amel ederler.” Kur’an bize bu dünya hayatında yolumuzu göstermek, doğru yolu göstermek, mutlu ve Müslümanca bir hayat yaşamamız için bize yol göstermek için ve hidayet rehberi olarak gönderildi. Kim Kur’an’a tabi olursa bilsin ki bu dünyada da huzurlu bir hayat yaşar, ahirette de ebedi cennet onun olur. Kur’an’a tabi olmanın yolu da onu bizlere ulaştıran, tebliğ eden ve açıklayan Peygamberimiz (s.a.s.)’in Sünnet-i Seniyye’sine sarılmak, O’nun gittiği yolun yolcusu olmaktır.
11-“Ve Müminler şöyle dua ederler: Ya Rabbi, eşlerimizi ve evlatlarımızı göz aydınlığımız eyle. Onları bize hayırlı kıl. Bizi müttaki kullarına önder eyle.” Ne güzel bir dua! Değil mi? Bu şekilde dua etmek biz Müminlerin görevleri arasındadır. Dua o kadar önemli bir şeydir ki, Mümin Rabbine ancak dua ile ulaşabilir. Duayı biz Rabbimize yaparız. Elimizi açtığımız zaman Rabbimizle aramızda perde yoktur. Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: “Ey Habibim. Kullarım sana ‘Rabbimiz bize yakın mı, uzak mı? Bizim dualarımıza icabet eder mi?’ diye soracak olursalar de ki: ‘Ben kullarıma yakınım. Dua ederseler dualarına icabet ederim.’ Öyleyse bana inanıp güvensinler ki doğru yola ermiş olsunlar.” Öyleyse bizler Rabbimize dua edeceğiz. Dua kulluğun ve ibadetlerin özüdür. İnsan Rabbinin huzurunda durduğunun bilincinde olarak elini açtığı zaman Rabbine aynı zamanda gönlünü de açmalıdır. Gönülden dua etmelidir, yürekten amin demelidir; ki Rabbimize ulaşsın bu dualar.
İşte bu 11 özelliğe sahip olanlar, Rahman’ın has kullarıdır. Bu 11 özelliğe sahip olan Müminler bu dünyada Müslümanlıkları nedeniyle başlarına gelen belalara sabrettiklerinden dolayı Cennette saraylarla ödüllendirilirler. “Sen dünyada iken Allah’a kulluk etmiştin; buyur gir Cennete. Dilediğin yerde ikamet et” denilecektir. O cennette ebedi olarak kalacak Müminler. O cennet, varılacak ve ikamet edilecek yer olarak ne güzeldir! Ne hoş bir yerdir orası! Öyleyse buraya hazırlık yapmamız gerekiyor.
Sure şu ayet ile bitiyor: “De ki: sizin kulluğunuz ve duanız olmasaydı Rabbim sizi ne yapsındı ki; ne işe yarardınız!” Rabbimizin katında değerimizin olması için kulluk ve dua yapmamız gerekiyor. O’na kul olan Mümin, aynı zamanda O’na dua eden kimsedir. “Ancak Ey müşrikler! Siz bu ayetleri yalanladınız. Sizin için cehennem hazır bekliyor. Size lazım olan şey de orada hazırdır.” Eğer Allah’ın has kulları olmayacak olursan ikinci bir güzel yol yok; ya cennet var ya da cehennem. Eğer Allah’ın has kullarından olmazsak sürekli olarak cehennem azabı –Allah korusun- bizleri bekliyor demektir.
Yüce Mevla bizleri has kullarından eylesin. Yüce Mevla bizleri bu özelliklere sahip olan Müminlerden eylesin. Yüce Mevla bizleri cehennem azabından muhafaza eylesin. Yüce Mevla bizleri dua eden, Rabbine hakkıyla kulluk eden kullarından eylesin” dedi.
İl Müftüsü Sayın Güven’in sohbeti sonrası program, tesbihat ve dualarla devam etti. Program sonrası cami çıkışında Melikgazi Belediyesi’nin katkılarıyla cemaate çorba ikramı yapıldı.